28 Ekim 2008 Salı

bir avuç tükürük

suçluydu onlar. kendikilerini kurtarcaklar diye benim sahip olduğum şeyleri ellerimden aldılar. belki sürekli yanımda taşımıyordum, ama onun somut değerinden çok manevi değeri vardı. ayrıca bu, onu benden almaları için geçerli bir mazeret değil. yapamazlardı, açıkca yanlıştı, yasaktı! ama yaptılar. acımadılar bile. bilemediler ki onlara bu daha çok şey kaybettirdi. oysa zaten yeterince şey almışlardı benden, bizden.niye yetinmediler ki?

hele o! en çok suçlu oydu. bir çiçeği kendi keyfi için koparıp, şöyle bi koklayıp atıyordu. o çiçeği tekrar tekrar kopardı. taa ki görevi o çiçeğin koparılmamasından sorumlu kişilerce yakalanıncaya dek! bekledik. bekledik. o suçun cezasını çekmeliydi. fakat bi baktık, onu serbest bırakmışlar! çünkü çiçek koparılmasına rağmen fiziksel olarak hasar almamışmış! o ise diyor ki, ben yine koparacağım yine koparacağım...

elimde olsa hepsine tükürürdüm. tükürük bezim kuruyuncaya kadar, vücudumun %70 ini oluşturan madde kalmayıncaya kadar tükürürdüm. bir yerde biriktirip, bir avuç dolusu oluncaya kadar tükürürdüm! onlar benim umudumu aldı, onlar mutluluğumu aldı, onlar benim inancımı, benim adaletimi aldı...

bense onlara tüküremiyorum bile!

16 Ekim 2008 Perşembe

akan hayat

başlığa bakıp kanmayın, felsefe parçalamayacağım. çeviri kurbanı oldum diyebilirim evet. mainstream demek istedim ama öyle yazdım. her neyse, okullar açılalı resmi olarak 1 ay oldu, bi kısmı tatile gitti ama o da bizi bağlamaz, fakat ben kesinlikle alışamadım.

aşağı yukarı 3 aydır nadastaydım, mis gibi kitapları açmamak, kalem oynatmamak, süferdi. işte 1 ay önce bizi alıp köşelerimizden, standart hayat akışına attılar (yoksa biz mi attık lan kendimizi?). şimdi trafik,dersler,yorgunluk ve oyunu ekimine verdik kendimizi. ne iş anlamadım.

ancak geçen sene herşey çok güzelken açımdan, bu sene feci haşatım. patates çuvalı olmuşum yazın. nese ilk vize tokatından sonra kendime gelirim. ebet. tabi. ühühü.

burdan metro inşaati insanlarına sesleniyorum. lütfen bitirin şu lanet metroyu!

denk yu. domoo arigatoo.